Neden Hijyen ve Sanitasyon Danışmanlığı Almalısınız?
————————————————————-
Kimyasal tedariği sağlayan firma yetkilileri (satış yönetim sürecinin doğası gereği) ticari kazanç elde etmek ve satış kaybı yaşamamak adına kendi ürünlerinin lehine yönlendirmeler yapmaktadır. Her firma kendi ürününü övdüğü ve kullanımını önerdiği için yapılan yönlendirmelerde çelişkiler yaşanmaktadır. Bu tür durumlara örnek verilecek olursa;
➜ Kimyasal tedariği sağlayan firma Türkiye’de üretim yaptığını beyan ettiği ürünler adına müşteri tarafından periyodik olarak yapılması gereken tedarikçi denetimi için sizi işletmesine kabul etmiyor ya da bu ziyareti yurtdışındaki herhangi bir tesisinde kabul etmek istiyorsa, firmanın kimyasal üretim prosesine ilişkin kontaminasyon riski başta olmak üzere akıllarda soru işaretleri oluşmasına neden olacaktır.
➜ Bazı kimyasal firma yetkililerinin müşterilerin güvenini kazanmak adına uzmanlıkları olmadığı halde Gıda Mühendisi, Kimya Mühendisi, Kimyager vb. derecelere sahip olduklarını beyan ettikleri görülmektedir.
➜ Avrupa Birliği’nde kuaterner amonyum bileşikleri (QAC) için kısıtlamalar bulunmakta olup, piyasada bulunan bazı alkol bazlı el dezenfektanları içerisinde destekleyici olarak kuaterner amonyum bileşikleri (QUAT) kullanılmaktadır. Her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafında şu an için kısıtlayıcı bir yönlendirme bulunmasa da bu ürünleri kullanan gıda firmalarına uyarı ya da alternatif ürüne yönlendirme yapılmadığı görülmektedir.
➜ Biyosidal ürünler, içerdikleri aktif madde ya da maddeler sayesinde zararlı olarak kabul edilen bakteri, virüs, mantar gibi mikroorganizmaları yok ederler. Hidrojen peroksitin kolloidal metal gümüş (Ag) ile stabilize edilerek üretilen dezenfektanları bulunmaktadır. Bu tür dezenfektanlarda en yüksek maliyetlerden biri de gümüştür ve ürünün gümüş içerdiğinden mutlaka emin olunmalıdır. Aksi takdirde üründen beklenen performans elde edilemeyecek ve bu da dezenfektanın kullanıldığı prosesteki son ürünün mikrobiyolojik güvenliğini riske atacaktır. Buna benzer şekilde biyosidal olduğu beyan edilen ürünlerde dezenfeksiyonu sağlayan etken maddelerin kimyasal ürün girdi kontrolü esnasında dikkatli bir şekilde doğrulanması gerekmektedir.
➜ Deterjan üretiminde kullanılan ana hammaddelerden bazıları sodyum hidroksit, potasyum hidroksit, nitrik asit, fosforik asit gibi kimyasallardır. Bu tür kimsayalların girdi kontrol aşamasında bazı testlere tabi tutulması gerekmektedir aksi takdirde reçete için validasyonu yapılmadan, rastgele herhangi tedarikçiden temin edilen bu tür hammadelerin deterjan üretiminde kullanılması halinde işletmelerde ağır metal kontaminasyonu için risk söz konusu olabilir. Kimyasal tedariği sağlayan firmaların hammadde tedariği sağladığı firmaları bu konuda yakından takip edip, denetlemesi gerekmektedir.
➜ Kullanıcılar tarafından ürünlerin dönemsel olarak farklı geldiğine dair geri dönüşler yapılmaktadır. Kimyasal ürünlerin DNA’sı niteliğinde değerlendirilebilecek bazı kritik değerler bulunmaktadır. Bu değerler ürün analiz sertifikası, bilgi güvenlik formu (SDS) ve teknik bilgi formu (TDS) olarak adlandırılan belgeler içerisinde yer almaktadır ve ürüne özgü olduğu için değişmesi mümkün değildir. Dönem dönem bu belgeler içerisinde de değişiklikler yapıldığına dair geri bildirimler alınmaktadır.
➜ Döviz kurları ve hammadde fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar nedeniyle ürün maliyetlerinde yükselmeler görülmekte ve bu dönemde fiyat artışı sağlayamayan bazı firmalar müşterilerini farklı ürüne yönlendirmeye çalışmaktadır. Özellikle sözleşmeli olarak çalışan ve yılda bir kez fiyat artışı yapılacağına dair anlaşma yapılan iş ilişkilerinde kayıpların önlenmesi için daha düşük kalitede ya da daha düşük etkinliğe sahip ürün önerisinde bulunularak gıda güvenliği riske atılmaktadır.
➜ Yurtdışı menşeili firmalarda ürün portföylerinin standardizasyonu için lokalizasyon diye tabir edilen ve üretim yapılan ülkeye özgü ürünlerin portföyden kaldırılması öncelikli hedefler arasındadır. Özellikle Türkiye’de faaliyet gösteren bazı firmalarda lokalizasyona son vermek bir yana lokal üretimlerin artarak devam ettiği görülmektedir.
➜ Deterjan üretiminde kullanılan hammaddeler için food grade (gıda üretimine uygun) ve de Feed grade (yem üretimine uygun) olmak üzere iki tip hammadde söz konusudur. Sizlerin de tahmin edeceği üzere deterjan üretiminde gıda güvenliği risklerinin minimize edilmesi açısından doğru olan food grade olarak tanımlanan hammaddelerin kullanılmasıdır fakat piyasada aksi yönde uygulamalar olduğu görülmektedir. Fosforik asit renksiz, kokusuz fosfor içeren bir inorganik asittir ancak piyasada fosforik asitten üretildiği ve rengi koyu yeşil, kahverengiye benzeyen ürünler bulunduğu gözlemlenmektedir. Bu tür ürünler maliyeti daha uygun olduğu için feed grade diye tabir edilen ve gıdaya uygun olmayan fosforik asitten üretilmektedir. Bu tür ürünlerin gıda işletmelerinde kullanımından kesinlikle kaçınılmalıdır.
➜ Kimyasal tedariği sağlayan bazı firmalar tarafından işletme yöneticilerine açık alan temizliklerinde yoğun olarak kullanılan klorlu, alkali köpüklü ürünlerin dezenfeksiyon etkisi bulunduğu ve harici ya da “shock disinfection” olarak adlandırılan çarprazlama uygulaması için farklı dezenfektan kullanımına ihtiyaç olmadığı bilgisi verilmektedir. Bu bilgi doğru değildir. Klor ph kontrolü ile dezenfeksiyon etkisi yaratan ve alkali çözeltilerin içerisinde teorik olarak neredeyse hiç dezenfeksiyon etkisi olmayan ve protein kalıntılarının giderimi için güçlendirici olarak eklenen bir etken maddedir. Ayrıca dönem dönem gıda işletmelerine daha yüksek klor içeriğine bağlı temizlik etkisinin artacağı öne sürülerek, daha az alkali hammadde ihtiva eden ürün önerilerinde bulunulmaktadır. Ürün içeriğindeki alkali hammadde düşüşü temizlik etkisini doğru orantılı olarak azaltmaktadır.
Yukarıda kısaca on adet örnek verilmiştir ancak buna benzer yüzlerce sebep gösterilebilir. Yukarıda bahsedilen nedenlere bağlı olarak işletmelere objektif, bilimsel ve gerçek verilere dayalı olarak bilgi sağlayacak ve ticari çıkarlar nedeniyle ortaya çıkan bilgi kirliliklerinin önlenerek, gıda güvenliğine tam anlamıyla katkı sağlayacak endüstriyel hijyen ve sanitasyon alanında uzman bilirkişi ihtiyacı olduğu ortaya çıkmıştır.
İşletmelerinize ve sizlere ne tür katkılar sağlayarak güvenli gıdaya erişime destek olabiliriz? Detayları birlikte konuşalım.
Saygılarımla,
Uğurcan Kartal
————————————————————-